Herkese merhaba,
Bugün benim bloglarda okumayı, youtubeda izlemeyi en sevdigim konunun bir postunu hazırlıyorum. Okuldan geldigim gibi post hazırlamak için kolları sıvadım.

Aslında çantamın içinde cok egzotik yada çok ilginç ürünler bulunmuyor. Lakin ilginizi çekebilecegini düsündüm. Umarım begenirsiniz...




Çantamı bu sezon stradivarius'dan aldım.Online satısa açıldıgı için kolaylıkla ulasabilirsiniz.



Bir fermuarlı iki çıtçıtlı olmak üzere üç ana bölümden olusuyor. Ve önde ve içte küçük iki göz daha var. Çantayı ıster omzuma ıstersem de koluma asabilecegim askıları oldugu için çok begendim. Okulda özellikle omuza asarak kullanmak oldukça rahat oluyor.




Çantamın en ön gözünde bir kalemligim bir kulaklıgım ve bir okuma kitabım çıkıyor. Master yaptıgım malumunuz, her ders için yazmam gereken makaleler, yapmam gereken sunumlar oluyor. Bende ders aralarında kaynak okuyarak geçiriyorum. Ne kadar da eglenceli bir kız :)

Kulaklıgımı burdan bır bijutericiden aldım. Makaron kutusu sayesinde kulaklıgım bozulmadan muhafaza edebiliyorum.

Kalemlerde her daim not tutmak için.



Bu ajandaya bayılıyorum! Elim, ayagım kendisi..Ders notlarım, günlük hatırlamam gerekenler, alısveris listesi, post konuları, planlar hersey ama hersey içinde.

O gün ki dersim pazarlama oldugu için bir adet de ders kitabım var. :)



Kocaman bilgisayarı ordan oraya tasımak inanılmaz zor oluyor. Bende bunun için ipad'imi sürekli yanımda tasıyorum. Kılıfını ise Aliexpressden aldım. Ve sürekli elleri çatlayan bir genç kızın en yakın arkadası; el kremi!



Makyaj çantamın içindekiler günden güne degisiklik gösterebiliyor. O gün kullandıgım ve tazelemeye ihtiyaç duyacagım muhtemel ürünleri atıyorum çantama.




Son olarak çantamdan cüzdanım ve anahtarım çıktı. Cüzdanımı uzun zaman önce izmirde bir butikten almıstım. Ara ara diger cüzdanlarımla degistirsem de rengine hastayım!

Çantamdaki ve tamamen spontane gelisen posttumuz burda bitiyor. Yorumlarınızı lütfen eksik etmeyin.

Herkese merhaba,
En sevdigim aylardan birisi eylül, eylül bana hep ugurlu hep mutlu geldi... Hep güzel haberler aldım, hep olmasını istediklerim gerçeklesti. Umarım eylül sizin içinde aynı sekilde geçmistir. Simdi eylül ayında en sık yaptıgım ^seylere^ - baska bir kelime bulamadım :/ - geçelim.


Sen daha iyisine layıksın! bu kitabı geçen sene de okumustum lakin, çok ilham verici ve çok yormayan bir dili var. O yüzden tekrar okumak istedim ve eylülde okuyup bitirdim :)


Yaz boyunca sıfır makyajla gezdim. Buyüzden sonbahara dogru biraz yüzümü renklendirmek istedigimde pastelin nude farlarından 79 numarayı ve lorealin 640 numaralı rujunu kullandım. Bol rimelle birlikte hafif ve güzeldi.



Giresunda yasayanların asina oldugu sokak kafeyi, eylül ayında evim belledim.. Sabah kahvemi içmeye, aksam gezmesine, kedileri sevmeye ay geçiyordum ugradımlara... Bir bahaneyle solugu hep sokakda aldım..
İçerde kocaman bir kütüphanede var ben bayıldım!
Merak edip gitmek isteyenler olursa facebook adresleri :)

Ve en çok dinledigim iki müzik;
Salih yılmaz - Selale ^ gözler selale olmus akar akar durulmaz bir insan bir yürekten iki defa vurulmaz :) ^
Lp - Lost On You ^ After everything I have lost on you, Is that lost on you ?

Sizin eylülde İlham aldıklarınız, favorileriniz nelerdi? benimle paylasırsanız çok sevinirim :)

Herkese merhaba, blog ailem tam tamına 300 kisi olmusuz. Bu haberi almak benim için inanılmaz bir sey. iki sene kadar önce ilk yazımı yazdıgımda kendi kendime yazıp, okuyordum. Bugün ise 300 kisilik kocaman bir aile olduk..
Bu inanılmaz mutlu edici ve tesvik edici bir sey. Yazdıklarımı okuyan, iletisim kurdugum, bir seyler paylastıgım birileri var karsımda. Ve benim tembel ve düzensiz bir blogger oldugumu da düsünürsek bıkmadan usanmadan yanımda yer alan herkese kocaman öpücükler...

Söz bundan sonra daha düzenli olucam, söz bundan sonra yazılarımı ertelemicem, söz söz söz...

Bu sevinç çıglıklı sacma sapan posttan sonra hepinizi seviyorum. Bana ulasmak isterseniz yapmanız gerekeni biliyorsunuz.

Herkese Merhaba!
Uzun zamandır buraya geri dönmek için ne yazsam diye düsünüyordum. Aklımda bir sürü post konusu varken basıma gelen bir olay tüm sıralamayı degistirdi.

Bilenler ve bilmeyenler için; masterı kazandım. Lakin ilk liste hazırlandı ve ben 1.yedekteydim. Açıkçası çok büyük bir hayal kırıklıgı oldu benim için. Çünkü kazanacagıma adımın zeynep oldugu kadar emindim :) yani oldukça güzel geçmisti mülakat olmaması için bir sebep göremiyordum. Her neyse listede 1.yedekte olduğumu öğrendigimde yedek sırasını mı beklesem, gelen is tekliflerinimi degerlendirsem bir türlü karar veremiyordum. Yakın çevrem sansımın yüksek oldugunu birinin mutlaka vazgeçecegini beklememi söylüyordu ama açıkcası maas fikride beni oldukça cezbediyordu.

Bende bu ise gönül vermis ve deneyimlemis insanlara danısmak ve tarafsız bir sekilde görüslerini almak istedim. Facebook da yüksek lisans yardımlaşma platormuna durumu anlattım ve tavsiyelerini ve motivasyonlarını rica ettim. Bir sürü yorum geldi olumlu olumsuz, bir kaç fikir alısverisinden sonra beklemeye karar verdim. Aradan bir iki gün geçti ve benim telefonuma gönderinize yorum geldi diye bildiri gelmeye basladı. Daha önceki yorumların hepsi gitmis yeni bir kaç yorum vardı. Ben o an üstünde durmadım yorumların nerde oldugu konusunda, aradan yine iki üç gün geçti ve ben bu sırada yedekten yerleştim. Yine söz konusu gönderime sıfırdan yorumlar geliyordu. Arkadaslara tesekkür edip kazandıgımı duyurdum. Asıl olay bundan sonra baslıyor :)

Dün sabah uyandıgımda telefonumda bir sürü yorum vardı; ''YA BU KIZ RUH HASTASI'', ''AYNI GÖNDERİYİ DAHA ÖNCE DEFALARCA PAYLASTI HASTA'', ''MASTERI KAZANMAKLA DÜNYAYI KURTARACAGINI MI SANIYOR ACABA?'', ''BİZİMİ TROLLÜYORSUN SEN MANYAK'' , ''ARKADASLAR BEN BU KIZI TAKİP EDİYORUM PROFİLİNDE KAZANDIGINI DUYURDU DAHA HALA BİZLE DALGA GEÇİYOR.''

Ben soklardayım, ''tabi ki de ruh hastası gibi aynı gönderiyi defalarca paylasmadım. Ama nasıl oldugunuda bilmiyorum. Belkide virüs gibi bir sey olmustur'' minvalinde bir yorum paylastım.

Erkekler neyse de ordaki kızlarında bana manyak, ruh hastası diye giydirmesi bir parça üzdü tabi. Sonuçta hani kız kardeslik kutsaldı :) hani girl power :) Ama tabiki oraya attıgım yorum içimi rahatlatmadı ve birde gruptan basın açıklaması yaptım.

''Arkadaslar gruba daha once yazdigim bir ileti tarafimdan olmayarak defalarca otomatik olarak paylasilmis gorundu. Sildigim halde sayfaya nezmn bakmak icin girsem yeniden paylasti. Bu durum tarafimdan olmamasina ragmen bazi arkadaslarin gozunde ruh hastasi oldugum profilini cizdi ama benim kontrolumde degildi. Sifreyi degistirdim tekrar umarim sorun cozulmustur kamuoyuna duyrulur :)''

Umarım bu yazıda grupta defalarca paylasılmaz aksi durumda koca bir lol :) Keske insanlari hemen yargilayip etiketlemek yerine öncelikle ne oldugunu anlamaya çalissak. Ayrica iclerinden birinin yazdigi abi ben bu kizi takip ediyorum, kazandigini duyurdu hala burdan bizi trolluyor manyak. Yorumuna gülsem mi aglasam mi bilemedim. Ya bi kere beni niye takip ediyosun, grupta aktif herseye yorum yapan bir insan degilim. Kazandigim halde ayni yazi surekli cikiyorsa belliki bir sorun var o kadar issizmiyim :)
Yazı oldukça uzun ve trajikomikti. Anlatırken oldukça güldüm lakin yasarken hiç komik degildi.

Basına bu tür birsey gelen var mı? varsa benimle yorumlarda paylasmasını coook isterim. Buraya kadar okuduysanız da cooook tesekkürler seviliyorsunuz.