Cuma sabahı uyandım ve telefonum artık aramızda degildi... Uzun zamandır bozulmak üzere gibiydi lakin biraz daha gider diye umuyordum. Benim için oldukça zor oluyor bu durum. Teknolojiye ve iletisime o kadar baglanmısım ki...

Bir makarnacı cafesi açıyorum. Hayata dair planlarımdan birisi, geride daha çok hayal ve plan var lakin olabilitesi en yüksek olandan basladım. İsin kötü yanı ise hala teoride açıyor olmam :) Henüz gerçeklestirmek için...

Bazen ilham alınan yerler, kitaplar ve kisiler vardır. Benim en cok ilham aldıgım kisi annem, en sevdigim ama bir türlü gidemediğim ülke italya ve en çok ilham aldıgım kitap ise küçük prens. Bu...

Kitap okumaya vakit bulamıyorum cümlesinden nefret ederdim. 'Bir insan kitap okumaya nasıl vakit bulamaz yahu? her an her yerde okunabilir.' diye düşünürken bu yıl anladım yanıldıgımı... Evet belki vakit bulunabilse bile eger ki...

En sevdigim sey umut etmek, hayal kurmak ve gerçeklestirmeye çalısmak... Böylelikle sabahları uyanmak için sebeplerim oluyor. O zaman bu seneden beklentime geçelim hadi! Gezi postları hazırlamaya, okumaya yeni yerler görmeye bayılıyorum! Umarım bu...

Doğum günüm geldi, iki gün sonra 25.yasıma giriyorum. O kadar degisik ve tuhaf bir yas ki 25... Söylemesi, hissettirdikleri, beklentileri daha öncekilere hiç benzemiyor. Artık ne çocuksun ne de yetişkin... Çocuk olamayacak kadar...