Uzuuuuun bir aradan sonra yeniden merhaba :)

Son zamanlarda bitirdiğim ürünleri, sizlerle paylaşmak için bekletiyordum. Bugün evde olmanın verdiği rahatlıkla, aklımda olan yazımı 'yazmaya başlayım artık' diye düşündüm.

Bitenler yazısını okumayı oldukça seviyorum. Bir ürün almadan önce eğer onun hakkında bir fikrim varsa alıp almama kararımda etkili oluyor. Benimde çok sevdiğim bir yazı konusu olduğu için sizlerle paylaşmak istedim.

Bitenlerin şu şekilde bir toplu gösterimini yapmak istiyorum.



Son zamanlarda bitirdiklerimden bir kaç örnek mevcut içinde.

Gerçek şu ki ben en çok saç bakım ürünü bitiriyorum. Saçlarım kıvırcık, kuru ve yıpranmış. o kadar ilgi istiyorlar ki :)

Hadi ürünlere yakından bakalım.



İlk olarak daha önce yazısınıda yazmış olduğum, Watsons'ın saç maskesi var. Detaylı bir inceleme yaptım. Ama kısaca bahsedecek olursam, hayatımın saç maskesi! Benim yıpranmış saçlarımı öyle güzel nemlendirdi ki. Buklelerim daha belirgin ve daha yumuşak oldu. Bunun yanında asla ağırlık yapmadı. Herkese tavsiye ettiğim bir ürün.

Sonra, artık benimle özdeşleşmiş bir rutin haline gelmiş iki ürün. Elidor'un şampuan ve saç kremi. saçlarım kıvırcık olduğu için bukle belirginleştirici ve yıpranmış saçlar için olanını kullanıyorum.
Elimin sürekli gittiği, gözü kapalı aldığım iki üründür kendisi.


Saç ürünlerinden devam ediyorum. Saç köpüğü saç şekillendiricileri arasında en sevdiklerimden. Eğer sizde kıvırcık ama ağırlaşmamış saçlar seviyorsanız mutlaka saç köpüğü denemelisiniz :) Kullandıklarım arasında ise syoss en favorim. Güçlü bir tutuşu var. Schwarzkopf'un çıkardığı benim kutu kutu bitirdiğim keratinli sıvı saç kremi.
İnsanlar bunu saçlarını açmak için kullanıyor ama ben saçlarımı ancak banyoda tarıyabiliyorum. Daha sonra saçlarım nemliyken Gliss saç kremini sıkıyorum. Verdiği yumuşaklık inanılmaz!


Deodorantlardan en sevdiğim Emotion romance oldu. Hafif ve kalıcı. She lise yıllarımda uzun zaman kullandığım bir markaydı. Geçenlerde görünce alıp yeniden nostalji yapmak istedim. Lakin aldığıma pişman oldum. O kadar ağır bir kokusu var ki. Tazelik hissi kesinlikle vermedi. Bende bunu daha çok oda spreyi olarak kullandım.


Makyaj temizleme sularından bir türlü aradığımı bulamadım. Loreal'in 3 etkili bu suyunu büyük umutlarla almama rağmen olmadı. Verdiği temizlik hissini yeterli bulmadım. Makyaj çıkarmada ise bana göre yetersiz kaldı.

Islak mendil ise oldukça yumuşak ve yeterli ıslaklıktaydı.



Son olarak kozmetiğe gelirsek. Bir bronzer bitirdim bunu nasıl yaptığımı sorarsanız eğer :) biz bu ürünü üç arkadaş kullandık. Çok da sevdik :)

Rocket  Maybelline en sevdiğim rimmellerden. Verdiği etkiyi seviyorum. Volum ve uzunluk harika. lakin çok çabuk kuruyor.

Yine Maybelline fondöten affinitone serisinden 16 numaralısını bitirdim. İçinde oldukça az ürün vardı 1 ay gibi kısa bir sürede bitti. kapatıcılığı eh işte. hala bir fondöten arayışım sürüyor.

Pastelin Fondöteni biraz daha hoşuma gitmişti. sanki bir tık daha iyi. İki tane fondöten bitirmeyi nasıl başardın zeynep demenizi duyar gibiyim :) Ambalajları büyük olmasına rağmen içlerinde çok az ürün vardı. Hepsini yüzüme boca etmedim :)

İçlerinde sizin kullandığınız ürünler var mı? Bana önerebilecekleriniz? :)

Tekrar görüşene kadar hoşçakalın! :)

Bana ulaşmak isterseniz eğer; zeynep.dilara.durmaz@hotmail.com

http://instagram.com/zeynepgunluk 

https://twitter.com/zeynepgunluk

Heeyy ben geri döndüm. :)

Ayy, nasıl da özlemişim buraya yazmayı. Sürekli aklımda bir ses blogu çok boşladın Zeynep. Hadi şunu yaz. bunu anlat deyip duruyordu. O kadar çok yazmak istedim ki gün geçtikçe post konuları birikti vallahi bir noktadan sonra ipin ucu kaçtı. Yazmayı bekleyen bir çok konu varken öncelikle nerelerde olduğumu ne yaptığımı paylaşmak istedim efendim.
Beni eğer instagramdan takip ediyorsanız. Habersiz kalmamışsınızdır. Takip etmeyenlere gelsin bu post :P

Malum olunan üzere okulum açıldı ama ne açılmak. Sabah 9 gece 11 okuldayım. Resmen okulda uyuyorum. :) Eve geldiğimde yazı yazmaya hiç halim kalmıyor. Haftasonları ise dil kursuna yazıldım. Bütün haftam böyle doluyken yetmedi biraz nefes alıyorum, ben birde ehliyet kursuna yazılıyım dedim. :)



Eveeeet trafik harika bir şoför kazanıyor bekleyin annecim. :)

Geçen günlerde apartmanın önünde annesinin terk ettiği bir kedi vardı. Uzun süre apartmanda baktım ona. Kapıyı her açtığımda içeri girdi. Bakıma muhtaç ve terk edilmiş. Bende sahiplendim onu. Artık bir kedi annesiyim.



Peki bu yoğun tempoda nefes aldığım o kısa zamanlarda ne mi yaptım? ilk takipçim, bende yeri çok farklı olan sevgili büşranın blogunu okudum. O kadar keyifli bir blogger ki eğer takip etmiyorsanız çok sey kaçırıyorsunuzdur. Sizi şöyle alalım ozaman :) büşranın blogu :)


Bu fotoğraf da o keyifli akşamlardan birinde çekildi. :)

Daha yazmak istediğim çok sey var lakin istatistik beni bekliyor. :)

İki hafta sonrada vizelerim başlıyor. Eğer bu postu bugün hazırlamasaydım daha hazırlayamazdım. Galiba uzun süre daha olmayacağım buralarda.

Sizi seviyorum. Eğer beni özlerseniz, bir şey sormak isterseniz, yada sırf muhabbet için bana yazabilirsiniz. :)
zeynep.dilara.durmaz@hotmail.com